• +971 4 414 4444

Ameliyatsız Myom tedavisi

Ameliyatsız Myom tedavisi

Miyomlar, rahimde(uterus) yerleşen,  kas ve bağ dokusu hücrelerinden oluşan iyi huylu kitlelerdir. Kanlanmalarının fazla olması nedeniyle, özellikle 5cm’den büyük miyomlarda  düzensiz veya aşırı adet kanaması veya ara kanamalar olabilir. Bu kanamalar nedeniyle de genellikle pelvik ve kasık bölgesinde ağrı ve kan değerlerinde(hemoglobin) azalma görülür.
Miyomlar 35 yaşın üzerindeki tüm kadınların% 20-40'ında görülür. Hastalarda birden fazla miyom da olabilir.

Miyom embolizasyonu nedir?
Uterus miyomunun embolizasyonu ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. Özellikle menopoz öncesi dönemdeki veya gebelik beklentisi olankadınlarda uygulanabilen, yan etkisi oldukça az olan, cerrahiye alternatif olarak hastaya önerilmesi gereken bir tedavi seçeneğidir. 
Amerika ve Avrupa ülkeleri gibi, bizim ülkemizde de bu tedavi yöntemi neredeyse on yıldır başarıyla uygulanmaktadır. 
Tedavi minimal invaziv(ameliyatsız, anjiyo yöntemi ile) müdahalelerde uzmanlaşmış bir girişimsel radyolog tarafından yapılmaktadır. 

Kasık bölgesindeki atardamar içerisine, anestezi uygulanması ardındanince bir kateter (bir tükenmez kalemin ucuçapında borucuk) yerleştirilir. Anjiyografi yardımıyla bu kateter, uterusu besleyen damarlara ulaşılana kadar ilerletilir. Anjiyografi yapılarak miyomları besleyen damarlar görüntülenir. Daha sonra kateter, miyomu/miyomları besleyen bu atardamarlara ayrı ayrı ilerletilir. Miyomu besleyen damarlar küçük parçacıklar (yaklaşık kum tanecikleri büyüklüğünde) ile kapatılır. Bu işleme “embolizasyon” adı verilir. 
 

Embolizasyon işlemi, uterusu ve yumurtalıkları büyük ölçüde korurken miyomun beslenmesini önler ve küçülmesine neden olur.
Miyomların beslenmesinin ortadan kalkması nedeniyle hem boyutları küçülür hem de yarattıkları kanama şikayetleri ortadan kalkar. Ayrıca büyük miyomlarda daha sıklıkla karşımıza çıkan mesaneye baskı oluşturması nedeniyle gelişen sık idrara çıkma şikayetleri de gerilemektedir.
Miyom embolizasyonunun avantaj ve dezavantajları
•    Uterusun(rahim) çıkarılmasına gerek yoktur
•    Ameliyat ve yara izi yoktur
•    Ameliyat sonrası görülen komplikasyonlar yoktur
•    Lokal anestezi ve epidural anestezi uygulandığından, işlem sonrasında da hasta rahat etmektedir.
•    Hastanede sadece 1-2 gün yatış yeterlidir.
•    İşlem minimal invazivdir( iğne deliğinden, ince kateterler ile yapılır.)

Bu tedavi uygulanmadan önce, malign(kötü huylu) tümörlerin varlığını dışlamak ve işlem öncesi ile işlem sonrası takiplerde karşılaştırma yapabilmek için bir MR taraması ve uterusun jinekolojik muayenesi gereklidir.